Obezite Sorunu ve Obezite Cerrahisi
Obezite cerrahisi, ya da bariatrik cerrahi, en etkili obezite tedavi yöntemlerini içeren bir kavramdır.
Kişinin beden kitle indeksi (BKİ) 40 ve üzeriyse o hastayı morbid obez olarak kabul ederiz. Morbid obezite, obezitenin en şiddetli halidir. Özellikle morbid obeziteye eşlik eden diyabet ve/veya tansiyon gibi hastalıklar varsa durum tehlikelidir.
Kötü yaşam tarzı, düzensiz beslenme, genetik yatkınlık, hareketsizlik ve zararlı alışkanlıklar obeziteye yol açar. yaşam tarzı, düzensiz beslenme alışkanlıkları, genetik yatkınlık, hareketsiz yaşam ve zararlı alışkanlıklar obeziteye sebep olmaktadır.
Obezite cerrahisi, diğer tüm modern tıp branşları gibi gün geçtikçe değişmekte ve gelişmektedir. Obezite problemi toplum arasında yaygın olduğundan dolayı, obezite cerrahisi (zayıflama ameliyatı) de son derece yaygındır. Hal böyle olunca bir takım yanlış ve kulaktan dolma bilgilerin yayılması kaçınılmaz olmaktadır.
Obezite Cerrahisi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Obezite Sadece Estetik Bir Sorundur
Maalesef, çoğu insanın düşündüğü gibi obezite gerçekten ciddi bir sağlık sorunudur. Obeziteyi yalnızca estetik bir sorun olarak adlandırmak son derece yanlıştır. Obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, kanser, uyku apnesi ve depresyon gibi hastalıklara neden olabilir. Dolayısıyla fazla kilolarınızdan kurtulursanız bu hastalıklardan da kurtulmuş olur ve sağlığınıza kavuşursunuz.
Obezite Kişinin İradesi ile İlgili Bir Sorundur
Obezite sahibi bireylerin en çok karşılaştığı yorumlardan biri budur. Hatta bu yorumları en çok da yakın çevrelerinden alırlar. Oysa bu da obezite ile ilgili doğru bilinen yanlışların başında gelir.
Ne yazık ki, kişinin beden kitle indeksi 35-40 aralığına dayandığında doğal yöntemlerle kilo verme olasılığı düşmektedir. Psikoterapi, akupunktur, egzersiz, spor ve diyet gibi yöntemler kilo vermek için etkili değildir.
Obezite Cerrahisi (Bariatrik Cerrahi) Her Hasta İçin Uygundur
Obezite cerrahisi dendiğinde aklımıza birden çok operasyon gelir. Bariatrik cerrahi, obezite tedavisinde etkili bir yöntem olarak kullanılan bir dizi cerrahi işlemi içerir. Sleeve gastrektomi, mide balonu, gastrik bypass, mini mide bypass ve duedenal switch gibi işlemler, bu tedavi yönteminin bir parçasıdır.
Sleeve gastrektomi, obeziteye bağlı sağlık sorunlarını tedavi etmek için kullanılan bir cerrahi işlemdir. Bu işlemde, mide büyük ölçüde küçültülerek tüp şeklinde bir yapı oluşturulur. Bu sayede, kişinin yemek yeme kapasitesi azalır ve daha az kalori alması sağlanır.
Mide balonu ise, midenin içine yerleştirilen bir balonun şişirilmesiyle gerçekleştirilen bir işlemdir. Bu balon, midenin hacmini azaltarak kişinin daha az yemek yemesini sağlar. Bu yöntem, obeziteye bağlı kilo kaybını teşvik etmek için geçici bir çözüm olarak kullanılır.
Gastrik bypass, mideyi küçültmek ve bağırsakları yeniden düzenlemek suretiyle kilo kaybını teşvik eden bir cerrahi işlemdir. Bu işlemde, mide küçültülerek bir tüp şekline getirilir ve bağırsaklar yeniden düzenlenir. Bu sayede, kişinin yemek yeme kapasitesi azalır ve besinlerin emilimi de değişir.
Mini mide bypass, gastrik bypass işlemine benzer bir yöntemdir. Ancak, mideyi küçültmek için sleeve gastrektomi kullanılır ve bağırsaklar yeniden düzenlenir. Bu işlemde, mide küçültülerek bir tüp şekline getirilir ve bağırsaklar yeniden düzenlenir. Bu sayede, kişinin yemek yeme kapasitesi azalır ve besinlerin emilimi de değişir.
Bu operasyonlardan hangisi ya da hangilerinin sizin için uygun olduğuna ancak doktorunuz karar verebilir. Çünkü her operasyon her hasta için uygun değildir. Hastanın yaşı, beden kitle indeksi, eşlik eden hastalıkları, hatta yeme alışkanlıkları bile karar verme sürecinde etkilidir.
Bariatrik Cerrahi Yerine Yağ Aldırma Operasyonunu Tercih Edebilirim
Yağ aldırma (liposuction) ameliyatı çoğu zaman obezite cerrahisi ile karıştırılır. Bu noktada düzeltmemiz gereken şey yağ aldırma işleminin estetik bir operasyon olduğudur.
Öte yandan obezite cerrahisine giren operasyonlar doğrudan mide ile ilişkilidir. Dolayısıyla yağ aldırma yöntemiyle kilo vermek olası değildir. Zaten zayıflama ameliyatı tavsiye edilen adaylar liposuction için uygun değildir.
Obezite Cerrahisi Çok Risklidir
Ameliyat ile ilgili doğru bilinen yanlışlardan biri de hastaların ameliyat masasında ölme ihtimalinin olmasıdır. Bu durum genel anestezi alınan her cerrahi operasyon için geçerli ancak son derece nadirdir.
Bariatrik cerrahide doğru doktor seçimi, doğru endikasyon ve ameliyat yönteminin doğru seçilmesi büyük önem taşır. Bütün bunlara dikkat edilirse ameliyat riski çok azalır. Üstelik obezite cerrahisi önerilen bir hastada görülme olasılığı olan riskler, mevcut obezite risklerinden fazla değildir bile.
Obezite Ameliyatı ile Fazla Kilolardan Bir Anda Kurtulmak Mümkündür
Elbette böyle bir şey söz konusu değil. Zayıflama ameliyatında beklenen kilo düşüşünü tamamlamak nereden bakılsa 18-24 ay kadar sürer. İlk 6 ay içinde fazla kiloların %70-80’ini kaybeden hastalar, geri kalan fazla kilolarını daha yavaş kaybederler.
Olması gereken de budur. Ameliyattan çıkar çıkmaz kilonuzda bir fark görmeyi beklemek gerçek dışıdır.
Operasyon Sonrasında İstediğim Kadar Yiyebileceğim
Bu da aday hastaların doğru bildiği yanlışlar arasındadır. Ne yazık ki gerçekler farklıdır. Zayıflama ameliyatı hastaların daha az ve sağlıklı şekilde beslenerek kilo vermesini hedefler. Hastalar eskisi gibi düzensiz ve sağlıksız beslenirse ameliyattan verim alamazlar.
Kilo verme ameliyatı hakkında daha fazla sorunuz varsa lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin. Tüm sorularınızı e-posta, telefon veya WhatsApp yoluyla yanıtlamaktan mutluluk duyarız.