Morbid obez, obezite hastalığının en ağırı sayılan 3. Derece obezite hastalığına sahip kişilere verilen isimdir. Yürüme ya da nefes alma gibi en doğal insan hareketlerinin yapımını engelleyebilir.
Bu hastalıktan muzdarip olanlar, diyabet 2, yüksek tansiyon, kolesterol, uyku apnesi, reflü hastalığı, safra kesesi taşları, kalp hastalığı ve hatta kanser gibi birçok hastalık için de büyük risk altında olmaktadır.
Morbid Obezite Nasıl Anlaşılır
Obezite, vücut kitle endeksine bakarak kontrol ve teşhis edilir. Vücut kitle endeksi yani BMI (body mass index), bir kişinin boyunun kilosuna göre oranıdır. Bu değer 20-25 arasında ise, birey normal kilolu olarak kabul edilir.
Eğer birey, olması gereken vücut ağırlığının 100 pound yani 45 kg üzerinde, Vücut kitle endeksi 35 ya da 40 değerinin üzerinde veya obezite ile tanımlanan yüksek tansiyon, diyabet gibi hastalıklardan birine sahipse bu kişi morbid obez hastası kabul edilir.
Morbid Obezite ve Vücut Kitle Endeksi
Vücut kitle endeksi, aşırı kilo, obezite ya da obezite hastalarını tanımlamanın en kolay yoludur. BMI, yani vücut kitle endeksi kadın ve erkekler için geçerliliği bulunan boy ve kilo oranına dayalı vücut yağ ölçüsü değeridir.
Vücut kitle endeksi 25 değerinin üzerinde bulunan bireyler aşırı kilolu, 30 değerinin üzerinde bulunan bireyler obez, 40 değerinin üzerinde bulunan bireyler ise morbid obez bki sınıfındadır.
Morbid Obezite Komplikasyonları
Ayrıca kalp hastalığı, eklem hastalığı ya da uyku apnesi olan ve vücut kitle endeksi 35 değerinin üzerinde bulunan bireyler de morbid obez olarak kabul edilmektedir.
Bir kişinin vücut kitle endeksi hesaplanırken vücut şekli, boyu ve kaslılığı da hesaba katılmalıdır. Halter gibi sporlarla uğraşan bireylerde, atlet olmalarına rağmen BMI değeri 35 – 40 değerlerinin üstünde çıkabilir. Kasın yağdan daha ağır olduğunu unutmamak burda önemlidir.
Obez ve morbid obezite bmi kategorisinde bulunan kişiler, kilo verme cerrahisi için en uygun adaylardır. Kişiler, bmi hesaplayıcısından yararlanarak obez olup olmadıklarını kontrol edebilir.
Morbid Obezite ile İlişkilendirilen Hastalıklar
Morbid obez durumuna sahip bireylerde aşağıdaki komplikasyonlar oluşabilir;
- Diyabet, obez kişilerde kan şekerini düzenlemeye yaran insüline direnç durumu sık görülür. Tip 2 diyabete kadar neden olabilecek seviyede yüksek kan şekeri seviyelerine sahiptirler.
- Yüksek tansiyon, vücut bu denli fazla kiloyu taşımaya çalışırken kalp doğru çalışmaz. Bu sebeple obez bireylerde, hipertansiyon yani yüksek tansiyon görülme oranı fazladır. Bu böbreklere zarar verebilir, hatta felce yol açabilir.
- Osteoartrit, halk arasında kireçlenme olarak bilinen bu hastalık en yaygın eklem hastalıklarındandır. Morbid obez insanlarda özellikler kalçalara ve dizlere vücut tarafından uygulanan ilave ağırlık, iltihaplanmaya neden olabilir. Buda eklemlerin hızlı aşınmasına ve yıpranmasına sebebiyet verir. Kireçlenme sırttaki kemiklerde de sık görülmektedir.
- Solunum problemleri, Özellikle sırtüstü uyuyan bireylerde boyun ve dildeki yağ öbekleri, hava geçişlerini engelleyebilir. Bu da uyku apnesine neden olabilir. Bu bireylerin uykusuz kalmasına, baş ağrılarına ve gündük uyuşukluğuna neden olur.
- Sindirim sistemi problemleri, obez insanlarda fazla kilo, midenin üst kapağını zayıflatır ve aşırı yükleme yapar. Bu durum mide asidinin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Buna gastroözofageal reflü ya da halk arasında ‘mide ekşimesi’ adı verilir. Olabilecek daha birçok sindirim sistemi hastalığı için risk grubunda olan morbid obez hastalarda liste, reflüden yemek borusu kanserine kadar devam etmektedir.
- Depresyon, aşırı kilolu ve obez insanlar sürekli çok zor ve iç karartıcı duygusal zorluklarla baş etmek zorundadırlar. Başarısız diyetler, yakın çevresinden onay alamamak, halka açık alanlarda yargılanma endişesi duyarlar. Genellikle toplum tarafından ayrımcılığa maruz kalırlar.
- Kısırlık, morbid obezite; üreme hormonlarına zarar verir. Kadın ve erkek farketmeksizin hormonların normal döngüleri ve işlevleri bozulur. Cinsel yetersizliğe ya da gebe kalma güçlüğüne yol açar.
- İdrar kaçırmak, büyük ve çok ağır bir karın pelvik kaslarını genişletir. Bu, öksürürken, gülerken ya da hapşırırken sızıntıya neden olabilir. Mesane üzerindeki valfi zayıflatan bu sendroma üriner stres inkontinansı denmektedir.
Bu hastalıklardan bir kaçına sahip morbid obez engelli raporu, yüzde 30 oranında çıkmaktadır.
Morbid Obezite Ameliyatı
Morbid Obez insanlar için ameliyat, uzun vadede gerçek sonuçlar sağlayabilecek en önemli kilo kaybı araçlarından biridir.
Morbid obez diyeti uzun vadeli bir başarı olamamış, yeme alışkanlıklarını değiştirmekte çok zorlanan bireyler için duygusal bir yük olmuştur. İlaçlar, sosyal destekler ya da egzersiz programları gibi ameliyat içermeyen çözümler, obezite tedavisinde yetersiz kalmıştır. Birçok birey bu yöntemlerle geçici olarak kilo kaybı sağlamayı başarmış, ancak daha sonra verdikleri kiloyu tekrar almışlardır. Kısaca, morbid obez hastalığıyla ile savaşmak için en etkili ilaç ameliyattır.
Morbid Obezite Ameliyatı Etkileri
Aşırı kilolu ve obez hastalarda, tansiyon, kalp veya sindirim sistemi hastalığı oranı yüksek olduğundan, ameliyat sırasında komplikasyonlar oluşabilir. Bunu engellemek için doktorunuz prosedürden önce sizi bir dizi testten geçirerek ameliyata uygunluğunuzu kontrol edecektir.
Bariatrik cerrahi, gıda alımını zorla kısıtlar ve sindirim sürecini kesintiye uğratıp alınan çoğu besinin kalorisinin emilimini engeller. Böylece kilo kaybı oluşur ve 2. Tip diyabet hastalığı riski azalır.
Morbid obezite cerrahisi, obezite hastalarının ölüm oranları üzerinde olumlu bir etki yaratmayı başarmıştır. Ancak en verimli sonucu, ameliyat sonrası takip etmeniz gereken diyet ve egzersiz rutinlerini tamamlayarak alırsınız.
Obezitenin Nasıl Önüne Geçilir
Obezite yağ depolarının aşırı büyümesi durumudur. Diyabet, kalp hastalıkları, uyku apnesi ve hipertansiyon gibi birçok sağlık sorununa yol açabilen bir hastalık türüdür. Morbid obez diyeti deneyip başaramadıysanız, doktorunuza ya da güvendiğiniz bir kliniğe başvuru yapıp, ameliyatı yaptırabilecek sağlık koşullarına uygunluğunuzu kontrol ettirip, yeni bir hayata başlayabilirsiniz. İki ile üç yıl arasında Gastrik bypass ameliyatı geçiren bireylerin çoğu, fazla kilolarının yüzde 60’ından kurtulmuştur. Ameliyat sonrası iyileşme sürecinin ciddiye almak, doktor ve diyetisyeninizin verdiği talimatlara harfiyen uymak çok önemlidir.