Mide tüp ameliyatı kilo kaybı amaçlı uygulanan cerrahi bir prosedürdür. Estetik kaygılardan tercih edildiği düşünülse de, kilo ciddi sağlık problemleri yaratabilir. Bu açıdan azımsanmayacak kadar büyük bir ameliyatır.
Sleeve Gastrektomi Nedir?
Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi), kilo vermek için obez bir hastanın midesinin çoğunu alan cerrahi bir işlemdir. Midenin geri kalanı tüp şeklindedir, bu nedenle tüp mide adını alır.
İlk sleeve gastrektomi (sleeve gastrektomi) 1988’de açık duodenal switch ameliyatının bir parçası olarak yapıldı. 1999’da ilk kez kapatıldı. 2001’den beri aşırı kilolu hastalarda gastrik bypass ameliyatı öncesi ilk adım cerrahi olarak uygulanmaktadır. 2009 yılından itibaren popülaritesi giderek artmış ve bağımsız bir cerrahi yöntem olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Bu ameliyat, özellikle hastanede kalış sürelerini, iyileşme sürelerini, yara izlerini ve ameliyat yeri fıtıkları olasılığını azaltan laparoskopik ameliyatın başlamasıyla çok popülerdir.
Tüp Mide Ameliyatı için Hangi Hastalar Uygundur?
Kilo veremeyen obez hastalara ve aşırı kilo nedeniyle insülin direncinden veya eklem rahatsızlığından memnun olmayan hastalara uygulanabilir. 10 yıl öncesine kadar ağırlıklı olarak çok obez hastalarda gastrik bypass ameliyatı öncesi ilk adım ameliyatı olarak uygulanmaktaydı.
Bu şekilde hasta kilo verdikten sonra baypas ameliyatı gerçekleştirildi. Ancak daha sonra ameliyat olanların verileri ışığında yapılan gözlem ve araştırmalar, hastaların çoğunun ikinci bir ameliyata ihtiyaç duymadığını ve bu nedenle yeterli ve kalıcı kilo kaybının sağlandığını göstermiştir. Benzer şekilde, diyabetin kan basıncı gibi hataları atlatmak kadar etkili olduğu tespit edildiğinde, uygulama sıklığı giderek artmıştır. Günümüzde en yaygın obezite cerrahisi haline gelmiştir.
Diyabet, ASM, Tansiyon Gibi Hastalıklar Tüp Mide Ameliyatını Engeller mi?
Aksine, bunlar obezitenin neden olduğu ve şiddetlendirdiği hastalıklardı. Bu hastalıklar ameliyata engel değil, sebeptir.
Mide Tüp Ameliyatı Öncesinde Nasıl Hazırlanmalı? Hangi Test Yapılacak?
Öncelikle her hastaya ameliyat öncesi aşağıdaki testler ve testler yapılacaktır.
Kan biyokimyasal testi Hemogram Hormon testi Hepatit testi Tüm karın ultrasonu Gastroskopi (anestezi uzmanı tarafından) EKG (Kalp Grafiği) Akciğer röntgeni Akciğer solunum testi Efor testi ve gerektiği gibi ECO (EKG) Tüm bu testlerin ardından anesteziyoloji, dahiliye, kalp hastalıkları, göğüs hastalıkları ve endokrin uzmanları tarafından gerekli testler ve testler yapılmaktadır.Bu testlerin sonuçları önce hastanın kilo almasına neden olabilecek başka bir altta yatan bozukluğun olup olmadığı kontrol edilir. Böyle bir hastalığın yokluğunda ameliyat olan diğer hastalar gibi hasta da anestezi perspektifinden muayene edilerek ameliyatın zarar görüp görmediğine bakılır.
Gerekirse, ilgili uzman ameliyat öncesi tedavi önerecektir. Bu sayede ameliyat sırasında ve sonrasında oluşabilecek sorunlar en aza indirilir. Bu işlemlerin hepsi mide tüp ameliyatı fiyatları rakamlarına dahildir.
Nasıl Başladı ve Nasıl Devam Etmekte
Mide tüp ameliyatı , İlk sleeve gastrektomi (sleeve gastrektomi) 1988’de açık duodenal switch ameliyatının bir parçası olarak yapıldı. 1999 yılında ilk kez kapatıldı. 2001 yılından bu yana, aşırı kilolu hastalarda gastrik bypass ameliyatı öncesinde ilk adım cerrahi olarak uygulanmaktadır. 2009 yılından itibaren popülaritesi giderek artmış ve bağımsız bir cerrahi yöntem olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Bu ameliyat, özellikle hastanede kalış sürelerini, iyileşme sürelerini, yara izlerini ve ameliyat yeri fıtıkları olasılığını azaltan laparoskopik ameliyatın başlamasıyla çok popülerdir. İlk olarak mide tüp ameliyatı olan ünlüler ile adını duyurmuştur. Buna bağlı olarak tüp mide ameliyatı fiyatları artış göstermiştir.
Aşamaları Nelerdir?
Mide tüp ameliyatı için ilk aşamada karın içine CO2 gazı enjekte edilerek karın şişirilir.Önce, kalan midenin genişliğini ayarlamak için ağızdan mide çıkışına bir kılavuz silikon tüp yerleştirin. Mideyi, kan damarlarını ve bitişik dalağı çevreleyen yağ dokusundan izole edilir. Daha sonra midenin fazla kısmı kesilerek zımba adı verilen özel bir cihazla ayrılır.
Midenin hacmi yaklaşık 80-150 ml kalır. Bu ayrılan kısım karından çıkarılır ve patolojiye gönderilir. Kesik ve zımbalayıcıdaki kanamayı bastırır. Bunun için ek metal klipsler kullanabilir veya gerektiğinde ek dikişler yerleştirebilirsiniz. Ayrıca istenirse kanamayı azaltmak için yara bölgesine bazı özel ilaçlar da uygulanabilir. Daha sonra biriken sıvıyı çıkarmak için cerrahi alana silikon drenler yerleştirilir. Yaranın estetik olarak kapatılmasıyla mide tüp ameliyatı tamamlanır.
Tüp Mide Ameliyatı Sırasında Kullanılan Malzeme Önemli Midir?
İki büyük Amerikan şirketinin malzemeleri şu anda piyasada ve dünya çapında kullanılan en kaliteli ürünlerdir. Ancak kullanılan araçlar açısından tüp mide ameliyatı fiyatı ,aynı amaçla kullanılan Çin ürünlerinden çok daha yüksektir. Ek olarak, güvenlik sağlıkta maliyetten daha önemlidir. Kullanılan her ürünün, kendi seri numarası dahil olmak üzere kendi barkodu vardır. Kullanılan her malzemenin barkodu hasta dosyasına yerleştirilir. Lütfen kullanılacak malzemeyi sorduğunuzdan emin olun.
Tüp Mide Ameliyatında Kaçak Testi Yapılır Mı?
Ameliyat sırasında ve sonrasında ikinci gün kaçak testi yapılır. Ameliyatta yapılan sızıntı testinin amacı, zımba tellerinde sorun olup olmadığını ve dikişlerde sızıntı olup olmadığını belirlemektir. Sızıntı varsa ilgili alana sızıntıyı önlemek için ek dikişler konulacaktır. Yine mide tüp ameliyatı sıvı gıdalara başlanmadan önce sızdırmazlık testleri yapılır, gerekli önlemler alınır ve zamanında müdahaleler yapılır.
Tüp Mide Ameliyatında Neden Antikoagülan Kullanılmaktadır?
Her ameliyat sırasında damarda kan pıhtısı olabilir ve damar tıkanabilir. Kalp, akciğerler ve beyin gibi önemli organları besleyen kan damarları varsa bu ciddi sorunlara neden olabilir. Hasta kilo aldıkça emboli riski artar. Bu amaçla bu hastalara ameliyat ne olursa olsun antikoagülan verilir. Kanama riski biraz artar, ancak etkisi çok daha fazladır.
Antikoagülan kullanımı mide tüp ameliyatı öncesinde başlar ve 2 hafta daha sürer. Kardiyovasküler hastalığı olanlar veya önceden emboli olanlar gibi yüksek riskli hastalarda daha uzun süre kullanılabilir. Popüler inanışın aksine, tüp mide ameliyatı (tüp mide) ameliyatı sadece gıda alımını sınırlayarak işe yaramaz. Aynı zamanda mide ameliyatı tedavisinin çok önemli hormonal ve metabolik etkileri vardır.
Öncelikle midenin hacmi küçüldüğü için daha az yemek tüketilir. Ancak bu bir diyet gibi değil. Aç değilsin, tamamen toksun. Az miktarda yemekle bile kendinizi tok hissedebilirsiniz. Midenin altından iştah hormonu olarak da bilinen galelin adı verilen bir hormon salgılanır. Midenin bu kısmını çıkarmak iştahınızı önemli ölçüde azaltacaktır. Mideden salgılanan bağırsakları etkileyen çeşitli hormonal eylemler de vardır ve etki mekanizması halen araştırılmaktadır. Bu etkinin kesin şekli bilinmemekle birlikte nihai etki ameliyattan sonra görülür ve kilo kaybı başlamadan önce bile diyabet gibi sorunlarda ciddi bir iyileşme vardır.
Mide tüp ameliyatı zararları size önceden anlatılmalıdır. Mideyi ciddi şekilde zorlamadıkça uzun vadede kese hacminde önemli bir artış olmaz. Hasta az miktarda yiyecek tükettiğinde ilk tepki midenin duvarlarını germek ve beyne midenin dolu olduğunu söyleyen sinirleri uyarmaktır. Hasta, sanki büyük bir yemek yemiş gibi tatmin olmuş hissediyor, ancak gerçekte birkaç kaşık yiyor.