Mide ameliyatı hangi durumlarda yapılır önemli bir konudur ve karar verirken uzmanlık gerekmektedir. Kendileri başvuran hastalar kadar bu ameliyatı hayati olan hastalarda mevcuttur.
Kimlere Tüp Ameliyat Yapılmalıdır?
Bu mide ameliyatı birçok farklı obezite hastası için başarıyla kullanılmıştır. Yaklaşımlardan biri iki ayrı prosedür içermektedir. Bunlar tüp mide küçültme ameliyatı ki bu ilk aşamadır sonrasında yani önemli miktarda kilo kaybından sonra ikinci aşama uygulanmaktadır. Bu büyük kilo kaybından 12 ila 18 ay sonra karaciğer boyut küçültmesi uygulanmaktadır. Bu ikinci aşama olarak bilinmektedir ve anestezi riski çok düşüktür. Bu iki aşamalı prosedür yüksek riskli hastalar için güvenli ve etkisi yüksek bir uygulamadır.
Endikasyonlar: Morbid obezitenin ciddi sekellerinin varlığı 30 kg fazla kilolu veya VKİ> 32 komorbiditeleri olan BMI> 35 komorbiditeleri olan veya olmayan büyük hacimli yiyiciler içindir. Mide ameliyatı olanlar bu operasyonun riskleri ve kendi durumlarını çok iyi değerlendirmelidir sonra ameliyatı olup olmamaya karar vermelidir. Spor ve diyet ile çözülebilecek bir sorun için bu cerrahi yönteme başvurmak ne kadar doğru olur diye kendinize sorunuz.
Operasyon Nasıl Uygulanmaktadır?
Bu operasyonu olmak isteyen kişilerin bazı şartları taşıması gerekir. Mide ameliyatı öncesi, kişinin öncelikle kilo indeksi alınır. Kişilerin fiziksel ve psikolojik açıdan ameliyat süreçlerine uygun olması gerekir. Ameliyat isteyen kişiler öncelikle belirli muayenelerden geçmektedir. Psikiyatri, anestezi, dahiliye alanındaki uzmanların ameliyat onayı vermesi ile gerekli çalışmalar başlatılmaktadır. Bir diğer ameliyat yöntemi olan gastrik bypass, yine aşamalı halde ilerlemektedir. Buna göre öncelikle midenin üst kısmı ayrılır ve küçük bir mide kesesi oluşturulmaktadır.
İnce bağırsak ilk bölümünden kesilir ve alt ucu açılarak yeni oluşturulan keseye bağlanmaktadır. Kesilen bağırsağın üst kısmı ilerideki ince bağırsağa eklenmektedir. Böylece ameliyat sonrası vücudun daha az kalori alması sağlanmaktadır. Mide ameliyatı, midenin büyük bir kısmının cerrahi yolla çıkarılması demektir. Bunun için ilk olarak, ameliyata engel oluşturabilecek her durum saptanır ve ameliyat yöntemi şekillendirilmektedir. Uygun görülürse kişi ameliyata alınmaktadır.
Ameliyatın Sağladığı Avantajlar
Mide ameliyatı diğer operasyonlara kıyasla pek çok sebepten daha çok tercih edilmektedir. Aşağıda bazı avantajları görebilirsiniz.
- Mide fonksiyonunun korunması
- Normal anatomi bağlantısının kesilmesi
- 3 gün hastanede kalışla teknik olarak daha basit
- Çoğu yiyecek az miktarda da tüketilebilmektedir
- Damping sendromu veya beslenme yetersizliği %60-70 fazla kilo kaybını garanti eder
- Üreme yaş grubu için en iyisi
- İlişkili komorbiditelerde iyileşme
- Malabsorbtif veya kombine prosedürler için uygun olmayan kişiler için uyumlu seçenek
- 6 hafta ve 6 ay kontrolleri sonrasında yılda bir kez takip
Ameliyat Nasıl Kilo Kaybı Sağlar?
Mide ameliyatı özünde kısıtlayıcı cerrahi bir işlem olarak tanımlanmaktadır. Çünkü midenin ebatını büyük ölçüde küçültür ve tek seferde yenebilecek yiyecek oranını azaltmaktadır. Ayrıca bunu yaparken bağırsakları atlayıp emilim konusunda sıkıntı yaratmaz. Bu sayede hastalar çabuk doyarlar, az miktarda yemek yemekle bile tokluk hissi duyarlar. İşlem midenin boyutunu küçültmenin yanı sıra midenin ürettiği “açlık hormonu” grelin miktarını da azaltır. Bu etkinin süresi henüz belli olmamakla birlikte çoğu hastada ameliyat sonrası açlık önemli ölçüde azalmıştır.
Ameliyatı Sonras Kilo Verme
Birkaç çalışma tüp mide küçültme ameliyatından sonra üç yıla kadar mükemmel kilo kaybını belgelemiştir. Bu kilo kontrolü tabii ki mide ameliyatı sonrası beslenme ile de çok bağlantılıdır. Uzman doktorunuzun ve diyetisyenlerin önerdiği diyet programlarını günlük hayatınızın bir parçası haline getiriniz. Bu sayede mide ameliyatı size uzun vadede fayda sağlasın.
Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Tüp mide küçültme ameliyatından sonra majör ameliyat sonrası komplikasyon riski yüzde 5-10’dur. Bu, gastrik baypas veya duodenal switch gibi malabsorbtif prosedürlerle ilişkili riskten daha azdır. Bunun başlıca nedeni, tüp mide küçültme ameliyatı sırasında baypas prosedürleri sırasında olduğu gibi ince bağırsağın bölünmemesi ve yeniden bağlanmamasıdır. Bu düşük risk ve daha kısa mide ameliyatı süresi, onu yüksek riskli hastalar için bir evreleme prosedürü olarak kullanmamızın ana nedenidir. Tüp mide küçültme ameliyatından sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar arasında bir enfeksiyon veya apse, derin ven trombozu veya pulmoner emboli ile sonuçlanan kılıftan bir sızıntı, kılıfın daralması (darlık) endoskopik dilatasyon ve kanama gerektirir. Yeniden ameliyat gerektiren majör komplikasyonlar, tüp mide ameliyatından sonra nadirdir. Bu tarz risklere rağmen mide ameliyatı olan ünlüler azımsanmayacak kadar çoktur. Obez hastalar tarafından bir kilolardan kurtulmak için en uygun çözüm olarak görülmektedir.