Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası hastaların karar aşamasında merak ettiği konulardan olup belirli araştırmaları gerektirmektedir.
Göz kapağı özellikle yaşlanma ile beraber birçok etkiyle sarkabilmektedir. Ancak bu konudaki gerçekleştirilecek operasyonlar için yüzün tamamı dikkate alınmalıdır. Zira insanların yaşlanmasıyla beraber alın derisinin sarkması ve göz kapaklarına yük bindirmesi söz konusu olur. Özellikle göz altlarına bulunan çukurlar da göz kapaklarının sarkması da etkili olmaktadır. Dolayısıyla hastalar için düzeltilmesi gereken göz kapağı sarkıklıkları ile beraber yüzün bütün alanıdır. Bu sayede çukurların doldurulması gibi işlemlerin mümkün olması söz konusu olacaktır. Yapılan operasyonlarda elde edilen sonuçlar böylece daha kalıcı ve etkili olabilecektir.
Göz Kapağı Ameliyatı Öncesi
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası hakkında yapılacak olan değerlendirmelerde ilk olarak operasyon öncesine değinmek gerekir. Önemle belirtilmelidir ki operasyon öncesindeki en önemli aşama hastanın klinik ve uzman seçimidir. Zira göz kapağı düşüklüğü için gerçekleştirilecek olan operasyonlarda hekimlerin yetenekleri ve çalışma tarzları operasyonunun sonucunda oldukça etkilidir. Hekim seçiminin yanında hekimlerin çalıştığı kliniklerin de özenle tercih edilmemesi gerekmektedir. Kliniklerin sahip olduğu donanım operasyonun başarısı için büyük önem taşır. Hekimlerin yetenekleri üst düzey olsa da klinik imkanlarının yetersiz olması operasyona yine olumsuz etki edebilecektir. Dolayısıyla operasyon öncesinde hastaların klinik ve hekim seçimini titizlikle yerine getirmesi gerekir.
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası ile ilgili değerlendirmeler yapılırken operasyon öncesinde hastanın uzmanlarla iletişiminin önemine de değinmek gerekir. Hastanın istekleri doğrultusunda hekimlerin operasyon sonucunda elde edilecek sonuçları tasarlanması ve hastaya bunu doğru bir şekilde aktarması gerekir. Zira bahsedilen göz kapağı estetiği de geri dönüşün oldukça zor olduğu bir operasyondur. Bu sebeple operasyon öncesinde hasta ile hekim arasında iyi bir iletişim sağlanmalıdır. Yine operasyon öncesinde hastalar belirli rahatsızlıkları olması durumunda bu hususu hekimlerle paylaşmalıdır. Kullanılan ilaçlar veya rahatsızlıkların farklı komplikasyonları ortaya çıkarabilecek düşünüldüğünde bu husus oldukça önemli olmaktadır.
Göz Kapağı Ameliyatının Gerçekleştirilmesi
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası değerlendirmesi için operasyonun gerçekleştirilmesine ilişkin bazı ayrıntılara değinmek gerekir.
Göz kapağı ameliyatı genel olarak basit bir müdahale olup lokal anestezi altında ayakta gerçekleştirilen bir operasyondur. Ancak hastanın mevcut durumuna göre hekimler operasyonun genel anestezi altında gerçekleştirilmesine de karar verebilmektedir. Operasyon kapsamı hastanın istekleri doğrultusunda belirlendiğinden operasyonun hangi bölgeler için gerçekleştirileceği hastaya bağlıdır. Özellikle yaşlanmanın en belirgin olduğu göz kapakları kısmındaki oluşan kırışıklıklar yüzün farklı bölgelerine de işlem yapışarak giderilebilmektedir. Kısaca yalnızca göz kapaklarına yapılan işlemler problemi ortadan kaldırmayabilir. Ancak göz kapağı açısından fazla deri bahsedilen operasyon ile alınır. Bununla beraber göz kapağındaki kasların harekete geçirilmesi de sağlanmaktadır.
Göz Kapağı Ameliyatı Sonrası
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası değerlendirmesinde öncesi ve operasyon ile ilgili değerlendirmeler sonucunda operasyon sonrasına da değinmek gerekmektedir.
Göz kapağı ameliyatı sonrasında hastanın durumuna göre kısa süre sonunda hasta taburcu edilmektedir. Zira operasyon genel olarak lokal anestezi altında gerçekleştiğinden hata birkaç saat içinde stabil duruma getirilmektedir. Ancak bahsedildiği gibi genel anestezi ile de operasyonun gerçekleştirilmesi mümkün olabilmektedir. Bu durumda hastanın müşahede altında tutulmasına hekimler karar verebilecektir. Göz kapağı operasyonu sonrasında her ne kadar büyük problemlerin yaşanması söz konusu olmasa da hastaların kendilerini bir hafta dışarıya çıkmayacak şekilde ayarlaması gerekir.
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası değerlendirmesinde operasyon sonrasında hastaların ortalama bir hafta istirahat etmesi gerekir. Bahsedilen gereklilik hastanın gözlerinin kapalı olacağı anlamına gelmemektedir. Hasta operasyon sonrasında gözlerinde problem olmaksızın iyileşme sürecine girecektir. Ancak operasyon sonrasında istirahat oldukça önemlidir. Gözleri açık olacak hastanın yalnızca göz kapaklarında ince bantlar olması söz konusu olacaktır. Operasyon sonrasında hastanın durumuna göre günlük hayta dönüş söz konusu olabilecektir. Özellikle üç ile yedi gün arasında bir dinlenme süresi sonrasında genelde hastanın günlük yaşantısına dönmesinde herhangi bir sakınca söz konusu değildir. Yine operasyondan iki hafta sonra hastaların uzun yürüyüşlere başlaması mümkündür. Koşulara ise operasyondan sonraki üç hafta geçmesiyle başlanabilecektir.
Göz Kapağı Ameliyatı Sonrası Riskler
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası hususları ile ilgili değerlendirmeler sonrasında operasyonun beraberinde getirebileceği risklerden de söz etmek gerekir. Göz kapağı ameliyatı ile ilgili olarak enfeksiyon riskine değinmek gerekir. Tüm cerrahi müdahalelerde olduğu gibi göz kapağı ameliyatı açısından da enfeksiyon riski söz konusu olabilmektedir. Enfeksiyon durumu doğru zamanda kontrol altına alınmazsa büyük problemleri beraberinde getirecektir.
Göz kapağı ameliyatı ile ortaya çıkacak risklerden bir diğeri de alt göz kapağının sarmasıdır. Özellikle birden fazla operasyona tabi tutulan hastalarda ortaya çıkabilen bu risk göz derisinin fazla alınması ile meydana gelen bir durumdur. Yani operasyonu gerçekleştirecek olan hekimlerin etkisi burada da ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla hastalar hekim ve klinik tercihinde çok dikkatli olmalıdır.
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası hakkındaki değerlendirmeler ile beraber diğer risklere de değinmek gerekir. Operasyon sonrasında göz kapağı şişmesi de sıkça görülebilen durumlardandır. Bununla beraber operasyona bağlı morluklar ve ağrılar belirli bir süre devam edebilmektedir. Özellikle oluşacak ağrılarım ağız yoluyla alınan basit ağrı kesiciler sayesinde önlenmesi mümkün olabilmektedir. Operasyonun beraberinde getirdiği risklerden biri de kullanılan aletlerin yapısı gereği gözün saydam kısmına olası zararların verilebilmesidir.
Operasyon ile olası olan bahsedilen risklerin birçoğu hekimlerin yetenekleri ile önlenebilecektir. Dolayısıyla hastanın operasyon öncesinde hekim ve klinik seçiminin önemi tam bu noktada biraz daha anlaşılmaktadır. Zira bahsedilen seçimdeki titizlik operasyon sonrası iyileşme aşaması açısından da oldukça önemlidir.