Saç ekimi donör bölge; saçsız alana transfer edilecek olan saç köklerinin bulunduğu bölgedir. Donör bölgenin, sağlık ve transfer edilebilir kıl köklerine sahip olması gerekir. Saç ekiminde genel olarak verici saha, ense ve boyun bölgeleridir.
Donör Bölge Nedir?
Donör bölge; kan, organ ya da doku veren bölge olarak tanımlanmaktadır. Tıp biliminin birçok alanında kullanılan donör bölge, saç ekimi tedavilerinin temelini oluşturmaktadır. Saç ekimi tedavilerinde; hastanın saç ekimi yapılacak bölgesine donör bölgeden alınan kıl kökleri nakledilir. Böylece hastaların kendi saçlarından bir tedavi gerçekleştirilir ve tedavi sonrasında doğal, sağlıklı bir saç görünümü elde edilir.
Donör bölge için tercih edilecek alanın kıl kökleri verimli, sağlıklı ve transfer edilebilir olmalıdır. Genel olarak verici saha olabilecek bölgeler ense, baş ve boyun bölgeleridir. Çene, göğüs, omuz ve bacak da verici saha bölgeleri olabilir. Vücut kılları genel olarak tercih edilmeyen verici saha bölgeleridir.
Saç ekiminin başarılı olması için donör bölgenin doğru tercih edilmesi oldukça önemlidir. Bu noktada uzman hekimlerimiz en uygun donör bölgeyi hedef alarak saç ekimi tedavilerini yapmaktadır. Saç ekimi tedavilerinden kullanılan tıraşsız tedavi yöntemlerinde donör bölgeler, görünmeyecek bölgeler seçilmekte ya da donör bölge kazınmadan işlem yapılmaktadır.
Donör Bölgenin Yoğunluğu Nasıl Ölçülür?
Saç ekimi tedavisinden önce saç kaybının hangi aşamada olduğunu bilmek ve uygun tedavi yöntemini belirlemek oldukça önemlidir. Alanında uzman doktorlarımız tarafından saç kaybının sebepleri araştırılmakta, hangi aşamada olduğu belirlenmekte ve her hasta için en uygun tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Saç ekimi donör bölge seçimi, saç ekimi tedavisinin başarısını önemli ölçüde etkileyen faktörlerden biridir. Seçilen verici sahada saç yoğunluğu ölçülmektedir.
Saç analizi ile saç yapısı kontrol edilir ve Greft başına düşen saç kökü sayısının ortalaması ve saç yoğunluğu anlaşılır. Saç yoğunluğu; santimetrekare başına düşen saç miktarını ifade etmektedir. Saç telinin kalın olması ve saçın dolgun bir görünüme sahip olması saç yoğunluğu ile karıştırılmaması gereken bir konudur. Yetişkinlerde saç yoğunluğu genellikle 250-300 civarındadır.
Uzman hekimlerimiz tarafından yapılan saç yoğunluğu ölçümü sırasında, saç köklerinin minyatürleşme süreci, densitemeter adı verilen bir cihaz yardımı ile yapılır. Böylece saç dipleri büyütülerek yakından incelenmekte ve donör yoğunluğu en doğru şekilde ölçülmektedir.
Saç Ekiminde En Çok Tercih Edilen Donör Bölgeler
Saç ekimi donör bölge; hastanın saç kaybı yaşadığı bölgelere saç nakledilmesi için tercih edilen verici sahadır. Verici sahanın yoğunluğu ölçülerek, saç köklerinin verimli olup olmadığına bakılması gerekir. Verici sahada yer alan saç köklerinin sağlıklı olması ve transfer edilebilir olması gerekir. Bu nedenle saç ekimi için tercih edilen donör bölgeler genellikle baş ve boyun bölgesidir.
- Saç ekiminde verici sahalar, vücut bölgesinden nakledilecek vücut kıllarının olduğu alanlar olabilir. Ancak vücut kılları genelde tercih edilmemektedir.
- Alt ve üst çene, göğüs, omuz ve bacak verici saha olabilecek bölgelerdir.
- Ense ve baş bölgesi daha çok tercih edilen donör bölgeleridir.
Saç Ekiminde Donör Bölgenin Önemi
Saç ekimi donör bölge tedavi başarısını önemli ölçüde etkilemektedir. Donör bölgeden alınan saç kıllarının; saç kaybı yaşanan alana doğal bir şekilde yayılması, yeni ekilen köklerin uzadıktan sonra sağlıklı olması, uygun yoğunluk ve yeterli olması, doğal bir görünüm sağlaması verici sahadan alınan kıl köklerine bağlıdır. Verimli ve transfer edilebilir kıl köklerinin alınması ile hastaların saçlarındaki seyrek görünüm giderilmekte ve tedavi sonrasında gür, doğal ve sağlıklı saçlar elde edilmektedir.
Donör Bölge Krem
Saç ekimi, hastanın kendi saçlarının saç kaybı yaşanan bölgeye transfer edilmesi ile gerçekleşir. Sağlıklı ve transfer edilebilir verici sahalar ise donör bölge olarak adlandırılır. Tedavi sonrasında saç ekimi donör bölge krem kullanılarak kısa sürede iyileşmektedir.
Donör Bölge
Saç ekimi tedavisine karar verilmesi için öncelikle hastanın saç dökülmesinin sebeplerine bakmak gerekir. Genetik, hastalık sebebi ile, stres ve depresyon sebebi ile saç dökülmelerinin meydana gelmesi mümkündür. Saç dökülmelerinin önüne geçmek adına bir tedavi yöntemi izlenemiyorsa, kelleşme ve bölgesel açık alanlar varsa saç ekimi tedavisi uygulanmaktadır.
Saç ekimi tedavisinin yapılması için donör bölge olarak adlandırılan verici sahadan sağlıklı kıl kökleri alınır ve açık alana nakledilir. Bu tedavi sürecinin başarılı olması için öncelikle hastanın saç dökülmesinin hangi aşamada olduğuna bakılması gerekir. Kullanılacak teknik, başarı oranını büyük ölçüde etkilediği gibi seçilecek olan verici sahadaki kıl köklerinin verimli ve sağlıklı olması da başarıyı etkileyen temel faktörlerden biridir.
Saç ekimi tedavisinde; kafa arkası, çene altı, göğüs bölgesi ve ense bölgesi verici daha olarak kullanılır. Uzmanlar tarafından en çok tercih edilen donör bölge, ense bölgesidir. Saç ekimi tedavisinden donör bölgenin saç yoğunluğunun ölçülmesi gerekir. Yoğunluğun uygun olması, sağlıklı kıl kökleri olması ve transfer edilebilir kıl köklerinin uygun bir tedavi yöntemi ile transfer edilmesi halinde tedaviden başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Saç Ekimi Sonrasında Donör Bölge
Saç ekimi tedavisinde kullanılan teknikler tıbbi müdahale gerektiren, cerrahi operasyonlardır. Saç ekimi sonrasında komplikasyon görülmesinin sebepler, saç köklerine travmatik uygulamalar yapılmasından kaynaklanır. Bu nedenle saç ekimi sonrasında hastaların baş ağrısı şikayeti olması normaldir. Saç ekimi tedavisi ardından hastalar 3-4 gün içerisinde günlük yaşamlarına devam edebilir.
Saç ekimi tedavisi ardından iyileşme süreci başlar ve bu sürede donör bölgede pul pul dökülmeler meydana gelir. İyileşme sürecinde dökülmeler olması normaldir, zamanla cilt hassasiyetine göre kızarma ve pembeleşme söz konusu olmaktadır. Donör bölgede kızarma olması normaldir. Saç ekimi donör bölge krem tavsiyelerini uzman hekimlerimizden alarak kızarmaların önüne geçebilirsiniz.
Saç Ekimi Donör Bölge Krem Önerisi
Saç ekimi tedavisinin öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Saç ekimi, cerrahi bir işlem olduğu için tedavi sonrasında komplikasyon olması normaldir. İyileşme sürecinde donör bölgede deri dökülmeleri olması ve zamanla kızarması, pembeleşmesi normaldir. Kafada şişme ve baş ağrısı genellikle görülmeyen yan etkilerdir ancak görülmesi halinde uzmanlar doktorlarımıza görünmeniz gerekir Kısa süreli kızarma, şişme gibi durumlar, tedavi sırasında kafa bölgesine travmatik dokunuşlar yapılmasından kaynaklanır. Bu nedenle yan etkiler bir hafta içerisinde geçmektedir.
Saç ekimi donör bölge krem tavsiyesini uzmanlarımızdan almanız ve doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanmamanızı öneriyoruz. Tedavi sonrasında donör bölgenin kısa sürede iyileşmesini ve kızarıklık gibi görünümlerin önüne geçilmesi isteniyorsa krem kullanılması mümkündür. Donör bölgenin iyileşmesi için hastaların tedavi sonrasında özellikle ilk üç gün dikkatli olması gerekir. Donör bölge, tedavi sonrasında bandajlı olacağı için hasta üzerine yatabilir.
Saç Ekimi Sonrası ilk 3 Gün Donör Bölge
Saç ekimi tedavisinde lokal anestezi yapıldığı için operasyon esnasında hastalar ağrı ve sızı hissetmez. Tedavi sonrasında ise donör bölgede ve başta ağrı hissedilmesi normaldir. Donör bölge, üç gün bandajlı olacağı için hasta üstüne yatabilir, üç gün boyunca donör bölge yıkanmamalıdır. Donör bölgenin yıkanması için tedavi üzerinden 3-4 gün geçmesi gerekir. Saç ekimi donör bölge krem kullanılması için de tedavi üzerinden en az üç gün geçmiş olması gerekir.