Göz kapağı ameliyatı sonrası ödem iyileşme sürecinde hastaların yaşayacağı muhtemel sorunlardan biridir. Buna ek olarak morarma, kuruluk, yanma hissi, görme bulanıklığı, ışığa duyarlılık gibi etkilerde görebilirsiniz. Ödem bu anlamda çok ciddi bir problem olmasa da, birçok hastada rastladığımız bir durumdur. İyileşme sürecinin bir parçası olan bu durumu, doktorunuz kolaylıkla kontrol altına alacaktır.
Göz Kapağı Ameliyatı
Göz kapağı ameliyatı genel olarak göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığı olan hastalara uygulanır. Çalışmalar, göz kapağı düşüklüğü olan 100.000’den fazla kişinin cerrahi yöntemlere başvurarak göz kapaklarının düşüklüğünü ortadan kaldırmak istediğini gözlemlemiştir. Cerrahi yöntem ile göz kapağını kaldırmaya yarayan kaslar ameliyat edilir. Ancak göz kapağı düşüklüğü ameliyatı olumlu etkilerinin derecesi alt göz kapaklarına bağlı olarak değişir.
Estetik cerrahi ile çok iyi sonuçlar elde ettiğimiz göz kapağı cerrahisinde üst göz kapağındaki fazla ve sarkmış deriyi çıkarırız. Bunun için, cilt sarkmasını ortadan kaldıran kas tabakasından dokuyu alırız. Göz altı torbalarından şikayetçi olan hastalarda, bu torbaları da almak mümkündür. Ameliyattan sonra göz kapağında belirsiz bir iz oluşur. Göz kapağı ameliyatından önce doktorunuz sizi, operasyon ve sonraki süreç hakkında detaylıca bilgilendirecektir. Bu görüşme sırasında aklınızdaki tüm soruları doktorunuza sormanızı öneriyoruz. Özellikle ameliyat sonrası ödem konusunda endişeleriniz varsa, ”ameliyat sonrası ödem nasıl geçer?” sorusunu doktorunuza sormanızda hiçbir sakınca yoktur.
Göz Kapağı İyileşme Süreci
İyileşme aşamasında şişme ve morarma yaşamanız olasıdır. Ancak bunlar her ne kadar rahatsız edici olsa da iyileşme süreci için normaldir. Ameliyat sonrası ödem nasıl geçer diye merak ediyorsanız, göz kapaklarınızı yağlı krem ile nemlendirmeyi ve hafif soğuk kompres uygulaması yapmayı deneyebilirsiniz.
Buna ek olarak cerrahınız, göz kapağı ameliyatı sonrası hızlı bir şekilde iyileşmeye yardımcı olmak için ağrı kesiciler de dahil olmak üzere bir reçete hazırlayacaktır Ancak ağrı kesicileri sık aralıklarla kullanmamaya dikkat edin.
Göz Kapağı Ameliyatı Öncesi
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası iyi takip edilmelidir. Ameliyattan bir hafta önce bazı ilaçları kullanmayı bırakmalısınız. Bu konuda gerekli bilgileri doktorunuzdan alabilirsiniz. Aynı şekilde, yeşil çay ve E vitamini gibi bitkisel çayların kan inceltme etkisi bulunmaktadır. Bu yüzden ameliyattan bir hafta önce bunları tüketmeyi bırakmanız gerekir.
Göz kuruluğu, ameliyat için risk taşıyan bir durumdur. Kronik olarak bu durum muzdaripseniz, bunu mutlaka doktorunuza söyleyin. Ayrıca, göz kapağı kuruluğu yaşıyorsanız ameliyattan önce göz çevrenizi bolca nemlendirmeyi unutmayın. Bu sayede risk ve komplikasyonları azaltmış olacaksınız.
Göz Kapağı Ameliyatı Sonrası
Ameliyat bitiminde, doktor hastanın göz kapaklarını bandajlar. Bu, göz kapağı ameliyatı sonrası ödem kontrolü sağlamak içindir. Operasyondan sonra, şişlik ve morlukları azaltmak için göz çevresine soğuk buz uygulanır. Bu şişlikler ve morluklar ilk 2 gün artar. 3. günden itibaren yavaş yavaş kaybolmaya başlar.
Özellikle işlemden sonraki ilk saatlerde göz kapakları ve çevresinde sızı ve hafif kanamalar meydana gelebilir. Kendinizi yormanız bu yan etkileri arttırır. Ayrıca öksürmek ve hapşırmak da dikişlere zarar verir. İlk günler bu konularda dikkatli olmanız gerekir.
Ameliyattan sonra dinlenirken birkaç yastık ile başınızı dik tutmak ödemi azaltmaya yardımcı olur. İşlemden sonraki ilk günlerde gerginlik, dikiş, göz çevresinde yanma şeklinde rahatsızlıklar yaşayabilirsiniz. Bu rahatsızlıklar basit ağrı kesiciler ile ortadan kaldırılabilir.
İlk haftalarda, sabah uyandığınızda gözlerinizin şiş göründüğünü fark edeceksiniz. Endişelenmenize gerek yok; bu çok yaygındır. Günler ilerledikçe, bu şişlik yavaş yavaş azalır. Yine ilk haftalarda gözlerinizi güneşten korumalısınız. Bunun için şapka ve güneş gözlüğü kullanabilirsiniz.
Göz Kapağı Ameliyat Sonrası İz Kalır mı?
Göz kapağı ameliyatı yaptıran hastaların en büyük korkusu ameliyat izi kalıp kalmayacağıdır. Cerrah, ameliyat kesisini üst göz kapaklarının kıvrımlarına saklar. Yine de, ilk birkaç hafta alt ve üst göz kapaklarınızda açık pembe çizgiler oluşacaktır. Ancak iyileşme süreciyle birlikte bu izler belirginliğini yitirir.
Göz kapağı ameliyatı sonrası ödem geçtikten sonra bile bir süre daha iz kalabilir. Ödem atmaık iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır, ancak tamamı değildir. Özellikle göz kenarlarının iyileşmesi daha uzun sürer. Aslında bu durum tamamen göz kapaklarındaki derinin çok ince ve hassas olmasından kaynaklanır. Bu yüzden bir yıl sonra deride meydana gelen yaraları ayırt etmek çok zordur. Göz kapağı ameliyatı sonrası ödem gibi bu da günden güne azalır.
Yüz Egzersizleri İle Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavisi
Düşük göz kapakları birçok nedene bağlıdır. Ancak bu durumun en yaygın sebebi yaşlanmadır. Zamanla, cildin bağ dokusu büyük değişimlere uğrar. Kollajen üretimi önemli ölçüde azalır. Genel olarak, bu durum 40’lı yıllarda oluşur ve zaman içinde artar. İlerleyen yaşlarda, cilt ihtiyacı olan besin, vitamin ve besin almaz ise cildin genç ve esnek kalması zor olur. Düşük göz kapakları da hasarlı kaslar ve sinirler nedeniyle oluşmaktadır.
Göz kapağı ameliyatı sonrası ödem gibi problemlerle uğraşmamak için yüz egzersizleri yapmak göz kapağı kaslarını güçlendirmek için idealdir. Göz kapağı düşüklüğü egzersiz seçeneklerini şu şekildedir:
-Gözlerinizi kapatın. İşaret parmağınızı kaşlarınızın kıvrımına, başparmağınızı da elmacık kemiklerinize yerleştirin. Parmaklarınızla şakaklarınıza doğru yüzünüzü gerdirin. Gözlerinizi sıkıca kapatın ve açın. 15 kez tekrarlayın.
-5 saniye boyunca gözlerinizi kapatın. Sonra gözlerinizi iyice açın ve 15 kez tekrarlayın.
-Başparmağınızı kaşların üzerine koyun ve bastırın. Bu arada, kaşlarını kaldırmaya çalış. 15 kez tekrarlayın.
Düşük göz kapakları mücadele için düzenli olarak bu egzersizleri yapmaya çalışın. Göz kapağı düşüklüğü olan ünlüler de göz kapağı düşüklüğü tedavisi için bu tarz egzersizlere başvurmaktadır. Ancak sizin için en doğru tedaviyi doktorunuz verecektir. Öncelikle doktorunuzdan durumunuz hakkında kesin bilgiler almalısınız.