PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler hekimin işlem sırasındaki başarısına ve bireylere göre değişiklik gösterir.
Görülen bu değişimler ise ciltte doğal ve kalıcı bir çözüm sağlar. Bu sayede estetik operasyonlarının ana amacı da bireylere sağlanmış olur. Ayrıca PRP yöntemi, bireyleri günlük yaşamlarından alıkoymaz ve işlem sonrası kısa sürede hayatlarına geri dönmelerini sağlar.
PRP tekniği sonrası cildin parlaklık ve esnekliği tekrardan geri kazandırılır. Kollajen desteği artırılarak kırışıklık ve sarkmalar en az seviyeye indirilir. Yara izi ve çukur gibi deri bütünlüğünü bozan durumlar ortadan kaldırılarak cilde pürüzsüzlük sağlanır. Ayrıca bazen enjeksiyondan kaynaklı cilt alanında şişlik, ödem ve kızarıklık gibi olumsuz durumlar da oluşabilmektedir. Bu durum ile mücadele de belirli aralıklarla soğuk buz uygulaması yapılmaktadır.
PRP Hangi Vücut Alanlarına Uygulanır?
PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası etkilerin kalıcı ve doğal olması, işlemin doğru bir şekilde planlanmasına ve alanında uzman bireylere yaptırılmasına bağlıdır. Bu nedenle PRP uygulaması yaptırmadan önce işlem ve hekim iyice araştırılmalıdır. Ayrıca araştırmanın yapılması bireyler adına yararlı olacağı gibi işlem sonrası istenmeyen durumları da en aza indirmektedir.
PRP uygulaması en çok saçlı deri, yüz ve boyun bölgelerine uygulanan bir tekniktir. Yüz gibi bölgeler dışında el, bacak, kol ve dekolte bölgelerine de PRP tekniği büyük başarı oranı ile uygulanabilmektedir. Bu yüksek başarı oranı ise PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler bakımından ciltte etkili ve kısa zamanda kalıcı sonuçlar vermektedir.
PRP Tekniği Hakkında Bilinmesi Gerekenler
PRP yöntemi ile cilt gençleştirme ve diğer boyun gibi bölgelerin tedavisi, uzman hekimler tarafından yüksek başarı oranı ile cilde uygulanır. Bu uygulama, lokal anestezi altında enjektör ve mezoterapi gibi yardımcı araçlar ile cilde uygulanmaktadır. Cilde tekrar geri verilme sırasında kullanılan yardımcı araçlar ise bireylere göre değişebilmektedir.
PRP tekniği ortalama olarak 2 hafta aralıklarla ve 3 ile 4 seans olacak şekilde uygulanmaktadır. Bu teknik, işlem sonrası cildin kolajen yapı desteğini artırarak cildin esnekliğini, parlaklığını ve canlılığını geri kazandırmaktadır. Bu sayede PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler doğal, canlı ve uzun süre kalıcı bir etki sağlamaktadır.
PRP Tedavisinin Diğer Kullanım Alanları
PRP yöntemi ile yüz gençleştirme ve cilt gençleştirme işlemleri PRP tekniğinde en çok uygulanan tedavilerdir. Bu tedavilerin dışında PRP tekniği birçok vücut alanlarında yüksek başarı oranı ile de uygulanmaktadır. Bu alanlar ise kol, el, boyun, bacak ve dekolte bölgeleri şeklinde sıralanabilmektedir.
PRP ayrıca yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi, cildin gözenekli yapısına form kazandırılması, yara tedavisi, çukursu cilt izlerinin doldurulması ve saç dökülmeleri tedavilerinde de sıklıkla tercih edilmektedir. Bu sorunlar giderilmesi ise PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler bakımından bireyleri oldukça memnun etmektedir.
PRP Tekniğinin Yararları
Daha çok cilt gençleştirme yöntemi üzerinde geliştirilen PRP uygulaması bir estetik operasyonudur. Bu estetik operasyonu uzman hekimler tarafından, steril bir ortamda ve dolgu gibi çeşitli yardımcı araçlarla bireylere uygulanmaktadır. Sıklıkla uygulanması tercih edilen ve iz bırakmayan yardımcı araç ise enjeksiyondur. Bu sayede dokulara verilen travma oranı da azaltılmaktadır.
PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler bakımından da PRP uygulaması, ciltte ve genel tedavi açısından olumlu etkiler bırakır. Bu etkiler güvenilir bir işlem olması, cildin yaşamsal faaliyetlerini desteklemesi, ağrı ya da acıya neden olmaması, cildi gençleştirmek ve uzun süreli etki sağlaması şeklinde sıralanabilmektedir.
PRP Uygulamasındaki Ana Prensip
PRP uygulaması, cilt gençleştirme ve diğer vücut alanlarının doğal bütünlüğünü sağlamak için uygulanan bir tedavi şeklidir. Bu tedavi bireylerin kendi ve zenginleştirilmiş kanı ile yapılmaktadır. Tedavi öncesi ve sonrası ana prensip ise doğallığı ve kalıcılığı yakalayabilmektir. Bu sayede PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler gözle görülebilir bir durum haline dönüşebilmektedir.
PRP tedavisi derinin hızla yapılanmasını sağlamak, yara gibi deri bütünlüğünü bozan durumlar karşısında kontrolü sağlamak ve saç dökülmesi gibi durumlarda fazla dökülmeleri önlemek amacıyla da uygulanabilmektedir. Ayrıca maruz kalınan uv ışınları sonrası derideki geriye dönüşü de hızlandırmaktadır.
PRP İle Tedavide Kadınlardaki Uygunluk Kriterleri
PRP uygulaması cinsiyet fark etmeksizin her iki gruba da uygulanabilen bir estetik tekniğidir. Bu teknik her ne kadar estetik operasyonları arasında yer alsa da tedavi için birtakım şartlar aranabilmektedir. Bunun için PRP işlemi öncesi hekime muayene olmak son derece önemlidir.
PRP uygulaması kadınlarda demir ve tiroid hormon eksikliği olan, stres, doğum sonrası ve over kistlerine bağlı hormonal bozulma gibi durumlarda oldukça olumlu etkiler göstermektedir. Bu etkiler doğal ve kalıcı olmakla birlikte PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler açısından da gözlemlenebilir bir değişim sağlamaktadır.
PRP İle Tedavide Erkeklerdeki Uygunluk Kriterleri
Erkek bireylere de uygulanan PRP tedavisi, uzman hekimler tarafından gerçekleştirilen bir estetik operasyonu tekniğidir. Bu teknik steril bir cerrahi ortamda, lokal anestezi altında ve acısız bir şekilde gerçekleşmektedir. Her ne kadar bu teknik, estetik operasyonları arasında yer alsa da işlem için bazı uygunluk kriterleri bulunabilmektedir.
PRP tedavisi için gerekli uygunluk kriterleri ise işlem yapılacak cilt alanına göre değişebilmektedir. Genel olarak PRP için kriterler ise hormonal sorunları olan, saç dökülmesi yaşayan ve aile öyküsü yatkın olan erkek bireylerdir. Bu nedenle işlem öncesi hekime muayene olunmalı ve PRP yöntemi ile cilt gençleştirme yöntemi sonrası ciltte oluşan değişimler açısından da hekimden bilgi alınmalıdır.