Yağ aldırma işlemi sonrası spor önemli vücut şekillendirme prosedürüdür. Yeni kazanılan görünümü sürdürmek için ise, gerekli şeylerin yapılması önemlidir.
Güçlü ve düzenli bir spor takvimi olmadan, kilo alınması kaçınılmazdır. Birçok insan, iyi ve kötü yağ ayrımını hayatlarının bir döneminde mutlaka duymuştur. Son zamanlarda bir yağ aldırma işlemi geçirildiyse, daha sıkı bir fiziğin hayali kurulmaktadır. Ancak bu durum, şikayet edilen bölgedeki yağ dokusunun -viseral yağı- tekrar elde edilemeyeceği anlamına gelmez. Viseral yağ, organların etrafında depolanmakta ve kalp hastalığı ile diyabet riskini arttırmaktadır. Bu nedenle, birey için son derece tehlikeli olmaktadır. Bu tehlikeli durum da yağ aldırma işlemi sonrası sporun önemini vurgular.
Yağ Aldırma
Yağ hücreleri, vücudun herhangi bir kısmından yağ aldırma yoluyla çıkarıldığında, bu yağ kaybı kalıcıdır ve yağ hücreleri, o bölgeye geri dönmesi oldukça zordur.
Vücudun bir bölümünden yağların alınmasına rağmen diğer bölgelerdeki yağ hücreleri, esnek olarak kalmayı sürdürür ve bu durum, orantıdan uzak bir vücut formuyla sonuçlanabilir. Uzman doktorların asıl endişe duydukları nokta, viseral yağın artma ihtimalidir. Viseral yağın artma ihtimaline karşı açılan savaş da sporla başlatılmaktadır.
Uzman doktor ve diyetisyenler, viseral yağın, subkutan yağdan daha tehlikeli olduğunu düşünmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, viseral yağ ile metabolik sendromun gelişmesi arasındaki bağın yağ aldırma işlemi sonrası spor ile düzene girdiğine işaret etmiştir. Kalp hastalığının riskini arttıran yüksek tansiyon, sağlıksız kolestrol seviyeleri ve insülin direnci belirtileri de bu unsurlar ile ilişkilidir. Ancak yağ aldırma işlemi sonrasında yapılan spor, viseral yağ artışını önlemektedir.
Yağ Aldırma Fiyatları
Yağ aldırma fiyatı belirlenirken baz alınan diğer nokta; sağlıksız beslenme sonucu alınabilecek yağların uygulama yapılan bölgedeki ahengi bozabileceği tehlikesidir.
O yüzden en mantıklısı, yağ aldırmaya karar veren kişinin sonraki yaşamında da sporu bir yaşam biçimi olarak görmesidir. İşlem gerçekleştiren uzman doktorun da yönlendirmesiyle oluşturulacak kişiye özel yağ aldırma işlemi sonrası spor programının maliyeti de operasyon maliyetine eklenmiş olur.
Yağ Aldırma Ameliyatı
Yağ aldırma ameliyatı kesinlikle operasyon sonrası spor yapmak istemeyen kişiler için uygulanan bir işlem olarak görülmemelidir.
Yağ aldırma işlemi yaptırmak için başvuran hastaların öncelikle daha sonra sağlıklı yaşayıp, sporu hayatına entegre edip edemeyeceği sorgulanmalıdır. Spor yapmayıp, fazla yağlarından yağ aldırma ile kurtulmak isteyen hastaların ameliyat talepleri kabul edilmemelidir. Çünkü hayat tarzını değiştirmeyen hastalarda operasyondan sonra yine yağlanma ve kilo artışı görülmektedir. Birey hayal ettiği ideal kiloya yağ aldırma işlemi sonrası spor ile ulaşabileceğinin farkında olmalı, vücutta erimeyen yağ depolarının erimesinin ancak sporla mümkün olduğunu bilmelidir.
Yağ Aldırma Operasyonu
Operasyondan sonra kişilerin istenmeyen yağlarından operasyonla kurtulduğu ve bir daha eskisi gibi yağlanma, kilo alma durumuyla karşılaşmayacağı düşüncesi doğru değildir.
Yağ aldırma operasyonu yapılan bölgedeki yağ hücrelerinin çoğu çıkarıldığı için o bölgede eskisi gibi kolay yağlanma meydana gelmez. Ancak danışanların kilo alma biçiminin spor yapma düzeyine göre değiştiği bir gerçektir. Bel bölgesinde yağ aldırma işlemi uygulanan bir kişide belki kilo alımı tekrar bel bölgesinde yağlanmaya sebebiyet vermez. Fakat basen ve göbek bölgesinde aynı şey geçerli değildir. Bu nedenle kişilerin tekrar kilo almamaları için yağ aldırma işlemi sonrası spor önemi özenle kavranmalıdır.
Uzman doktorların büyük kısmı, operasyondan en iyi sonuçların alınabilmesi için -hafif sporların, operasyondan 1-2 gün sonra yapılabilmesine karşın- 2 ila 3 hafta sonrasında spora başlanmasının veya devam edilmesinin altını çizerler. Hafif sporlar, genel ev aktivitelerini ve yürüme gibi hareketleri içermektedir. Sporun yanında egzersiz olarak da düşünülebilir. Bu egzersiz düzeyini, operasyondan sonraki ilk 1 ve 2 gün boyunca sürdürmek, kanın pıhtılaşmasını önlemek açısından önemlidir. Genel olarak ise uzman doktorlar, yağ aldırma operasyonu sonrası iyileşmenin ilk aşamasında, olağan efor düzeyinizin % 25’i kadar egzersiz yapılmasını önerirler.
Bireylerin ameliyat sonrasındaki ilk 2 gün süresince, yağ aldırma işlemi sonrası spor planına aerobik egzersiz (esas olarak yürüme) hareketlerinin eklenmesi önerilir. Yapılması gereken en önemli şey, vücudun sinyallerini dinlemek ve bireyin kendisini iyileştirirken, kişisel konfor düzeyinin ötesine geçmek için çabalamamaktır. Koşu ve aerobik gibi daha yüksek etkili aktivitelere devam edebilmek için, yavaş yavaş ve çok daha düşük bir yoğunluk seviyesinde eski alışkanlıklarına geri dönmelidir. Bu aşama için kişi, 6 haftalık bir plan oluşturabilir.
Cerrahi olarak tedavi edilen vücut bölgesini etkilemeyen direnç egzersizleri, ameliyattan sonraki 2. haftadan itibaren yapılabilmektedir. Birey tıpkı hafif aerobik egzersizlerde olduğu gibi, direnç egzersizlerini de yavaş yavaş arttırmalı ve bu arttırma kısmı, büyük bir özen ile yağ aldırma ameliyatı sonrası spor yaparken dikkatle, vücudun verdiği cevaplara göre yapılmalıdır. Danışan direnç egzersizi yapma esnasında veya sonucunda herhangi bir ağrı, rahatsızlık veya drenaj hissetmesi durumunda tıbbi bakım sağlamalıdır. Operasyonda yapılan kesiler iyi bir şekilde iyileştiğinde ve morluklar ortadan kalkmaya başladığında ya da operasyondan yaklaşık 6 hafta sonra, cerrahi uygulamanın yapıldığı bölgenin etrafı tolere edilerek direnç egzersizleri tekrar başlatılabilir.
Yağ Aldırma Yorumları
Yağ aldırma, vücut hatlarına şekil veren bir operasyondur. Kilo verme amaçlı yaptırılabilecek bir işlem değildir.
Operasyon gören kişiden kaç litre yağ çekildiyse kişi o kadar kilo vermiş demek değildir, çünkü kilo ve litre kavramları birbirine eş kavramlar değildir. Bu sebeple yağ aldırma işlemi sonrası spor yapan bireylerin daha özenli ve kısa sürede istedikleri forma ulaştıkları görülmüştür. Spor yapmaya başladıktan sonra geçirdikleri ameliyattan sonraki yağ aldırma yorumları, kilo kontrolünü sağlamanın yanında mevcut selülit ve çatlak oluşma durumlarının azaldığı yönünde olmaktadır.